Translation of "fishing" into Turkish

Balıkçılık

IPA : /fɪʃɪŋ/

I wanted to go ice fishing with you last weekend.

Geçen hafta sonu seninle buzda balık tutmaya gitmek istedim.

Do you want to go fishing with me?

Benimle balığa gitmek ister misin?

Tom went fishing the day before yesterday.

Tom dünden önceki gün balığa gitti.

I should've gone fishing.

Balığa gitmeliydim.

Tom is fishing for trout about a hundred meters downstream from here.

Tom buranın yaklaşık yüz metre aşağısında alabalık avlıyor.

Tom is going fishing.

Tom balığa gidiyor.

Tom is fishing now.

Tom şimdi balık tutuyor.

Tom didn't go fishing.

Tom balık tutmaya gitmedi.

What a beautiful morning for fishing!

Balık tutmak için ne güzel bir sabah!

Tom has never been fishing in his life.

Tom hayatında hiç balık tutmadı.

You aren't supposed to go fishing without a license.

Ruhsatsız balığa çıkmamanız gerekiyor.

We spent the whole day fishing.

Bütün günü balık tutarak geçirdik.

Let's spend the whole day fishing.

Bütün günü balık tutarak geçirelim.

You and Tom used to go fishing together, didn't you?

Sen ve Tom birlikte balık tutmaya giderdiniz, değil mi?

I've caught a lot of fish here. It's a great fishing spot.

Burada bir sürü balık yakaladım. Harika bir balık tutma yeri.

Would you like to come fishing with us?

Bizimle balık tutmaya gelmek ister misin?

Tom never enjoyed fishing with his father.

Tom babasıyla balık tutmaktan hiç hoşlanmadı.