Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "finished" into Turkish language

Türk diline "bitmiş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Finished

[Bitmiş]
/fɪnɪʃt/

adjective

1. (of materials or goods) brought to the desired final state

  • "A finished product"
    synonym:
  • finished

1. (malzemeler veya mallar) istenen nihai duruma getirilir

  • "Bitmiş bir ürün"
    eşanlamlı:
  • bitmiş

2. Ended or brought to an end

  • "Are you finished?"
  • "Gave me the finished manuscript"
    synonym:
  • finished

2. Sona erdi veya sona erdi

  • "Bitirdin mi?"
  • "Bana bitmiş el yazmasını verdi"
    eşanlamlı:
  • bitmiş

3. (of skills or the products of skills) brought to or having the greatest excellence

  • Perfected
  • "A dazzling and finished piece of writing"
  • "A finished violinist"
    synonym:
  • finished

3. (becerilerin veya becerilerin ürünleri) en yüksek mükemmellikte ya da en yüksek mükemmellikte

  • Mükemmelleştirilmiş
  • "Göz kamaştırıcı ve bitmiş bir yazı parçası"
  • "Bitmiş bir kemancı"
    eşanlamlı:
  • bitmiş

4. Having a surface coating or finish applied

  • "The finished bookcase costs much more than the unfinished ones"
    synonym:
  • finished

4. Yüzey kaplama veya finiş uygulanmasını

  • "Bitmiş kitaplık bitmemiş olanlardan çok daha pahalı"
    eşanlamlı:
  • bitmiş

5. Brought to ruin

  • "After the revolution the aristocracy was finished"
  • "The unsuccessful run for office left him ruined politically and economically"
    synonym:
  • finished
  • ,
  • ruined

5. Perişan halde getirmiş

  • "Devrimden sonra aristokrasi sona erdi"
  • "Başarısız görev koşusu onu siyasi ve ekonomik olarak mahvetti"
    eşanlamlı:
  • bitmiş
  • ,
  • yıkılmış

Examples of using

Tom has probably already finished his homework.
Tom büyük olasılıkla ev ödevini önceden bitirdi.
Tom finished the work without any difficulty.
Tom herhangi bir zorluk olmadan işi bitirdi.
Tom finished the job in three days.
Tom üç gün içinde işi bitirdi.