Translation meaning & definition of the word "file" into Turkish language

noun

1. A set of related records (either written or electronic) kept together

synonym:
• file
,
• data file

1. Bir dizi ilgili kayıt (ya yazılı ya da elektronik) bir arada tutuldu

eşanlamlı:
• dosya
,
• veri dosyası

2. A line of persons or things ranged one behind the other

synonym:
• file
,
• single file
,
• Indian file

2. Bir kişi ya da eşya dizisi birbirinin arkasında değişiyordu

eşanlamlı:
• dosya
,
• tek dosya
,
• Hint dosyası

3. Office furniture consisting of a container for keeping papers in order

synonym:
• file
,
• file cabinet
,
• filing cabinet

3. Kağıtları düzenli tutmak için bir konteynerden oluşan ofis mobilyaları

eşanlamlı:
• dosya
,
• dosya dolabı

4. A steel hand tool with small sharp teeth on some or all of its surfaces

• Used for smoothing wood or metal

synonym:
• file

4. Yüzeylerinin bir kısmında veya tamamında küçük keskin dişlere sahip çelik bir el aleti

• Ahşap veya metal yumuşatmak için kullanılır

eşanlamlı:
• dosya

verb

1. Record in a public office or in a court of law

• "File for divorce"

• "File a complaint"

synonym:
• file
,
• register

1. Bir kamu ofisinde veya bir mahkemede kayıt

• "Boşanma dosyası"

• "Şikayet dilekçesi"

eşanlamlı:
• dosya
,
• kayıt

2. Smooth with a file

• "File one's fingernails"

synonym:
• file

2. Bir dosya ile pürüzsüz

• "Dosya birinin tırnakları"

eşanlamlı:
• dosya

3. Proceed in line

• "The students filed into the classroom"

synonym:
• file

3. Sıraya girmek

• "Öğrenciler sınıfa girdi"

eşanlamlı:
• dosya

4. File a formal charge against

• "The suspect was charged with murdering his wife"

synonym:
• charge
,
• lodge
,
• file

4. Resmi olarak suçlamada bulunmak

• "Şüpheli karısını öldürmekle suçlandı"

eşanlamlı:
• şarj
,
• loca
,
• dosya

5. Place in a container for keeping records

• "File these bills, please"

synonym:
• file
,
• file away

5. Kayıt tutmak için bir kaba yerleştirin

• "Bu faturaları doldur lütfen"

eşanlamlı:
• dosya
,
• dosya uzağa

Examples of using

I'll try to change the file format then.

Öyleyse ben de dosya biçimini değiştirmeyi deneyeceğim.

If it annoys you so much, file a complaint.

Bu seni o kadar rahatsız ediyorsa, şikayet et.

If it annoys you so much, file a complaint.

Bundan o kadar rahatsız oluyorsanız, şikayet edin.

I saw the file.

Dosyayı gördüm.

I reviewed the file.

Dosyayı yeniden inceledim.

I need Tom's file now.

Bana şimdi Tom'un dosyası lâzım.

I have your file.

Dosyan bende.

I have Tom's file right here.

Tam burada Tom'un dosyasına sahibim.

I have to file a report.

Bir rapor dosyalamalıyım.

I've seen your file.

Dosyanı gördüm.

I've been going over Tom's file.

Tom'un dosyasını tekrar gözden geçiriyorum.

Who deleted the file?

Dosyayı kim sildi?

I saw Tom's file.

Tom'un dosyasını gördüm.

Here's the file.

İşte dosya.

Copy this file.

Bu dosyayı kopyala.

Where's Tom's file?

Tom'un dosyası nerede?

That's Tom's file.

O, Tom'un dosyası.

Tom wants to file a complaint.

Tom yazılı olarak şikayette bulunmak istiyor.

Does this mean that we have to file bankruptcy?

Bu iflasımızı sunmak zorunda olduğumuz anlamına mı geliyor?

Could you download a file for me?

Benim için bir dosya indirir misin?