Tom is fierce.
Tom şiddetli.
The battle was fierce and unbelievably bloody.
Savaş şiddetli ve inanılmaz derecede kanlıydı.
But very soon, the battle would become fierce.
Ancak çok yakında savaş şiddetli hale gelecekti.
The battle quickly became fierce and bloody.
Savaş hızla şiddetli ve kanlı hale geldi.
A fierce battle took place at Monte Cassino.
Monte Cassino'da şiddetli bir savaş yaşandı.
Another fierce battle was ready to begin.
Bir başka şiddetli savaş başlamaya hazırdı.
One reporter said he looked like a fierce bulldog.
Bir muhabir onun şiddetli bir bulldog gibi göründüğünü söyledi.
A fierce dog attacked the girl.
Şiddetli bir köpek kıza saldırdı.
We are in a fierce competition with that company.
O şirketle kıyasıya bir rekabet içindeyiz.
The competition has become fierce.
Rekabet iyice kızıştı.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.