Translation meaning & definition of the word "few" into Turkish language

noun

1. A small elite group

• "It was designed for the discriminating few"

synonym:
• few

1. Küçük bir elit grup

• "Ayrımcı birkaç kişi için tasarlandı"

eşanlamlı:
• az miktar

adjective

1. A quantifier that can be used with count nouns and is often preceded by `a'

• A small but indefinite number

• "A few weeks ago"

• "A few more wagons than usual"

• "An invalid's pleasures are few and far between"

• "Few roses were still blooming"

• "Few women have led troops in battle"

synonym:
• few

1. Sayım isimleriyle kullanılabilen ve genellikle `a'dan önce gelen bir niceleyici'

• Küçük ama belirsiz bir sayı

• "Birkaç hafta önce"

• "Normalden birkaç vagon daha"

• "Bir geçersizin zevkleri az ve çok uzaktır"

• "Az güller hala çiçek açıyordu"

• "Few kadınlar savaşta birliklere liderlik etti"

eşanlamlı:
• az miktar

Examples of using

Tom paused for a few seconds.

Tom birkaç saniye durakladı.

Tom noticed Mary was a few inches shorter than he was.

Tom Mary'nin kendisinden birkaç inç daha kısa olduğunu fark etti.

Tom just got home a few minutes ago.

Tom sadece beş dakika önce eve vardı.

Tom is only in town for a few days.

Tom birkaç gündür sadece şehirde.

Tom asked me a few questions.

Tom bana birkaç soru sordu.

Tom asked a few questions.

Tom birkaç soru sordu.

Tom asked a few pertinent questions.

Tom birkaç ilgili soru sordu.

Tom and Mary stared at each other for a few moments.

Tom ve Mary bir an birbirlerine baktılar.

We swam for a few hours.

Birkaç saatliğine yüzdük.

We need to clarify a few details.

Birkaç ayrıntıyı aydınlığa kavuşturmamız gerekiyor.

I'll be ready to go in a few minutes.

Birkaç dakika içinde gitmeye hazır olacağım.

I went to a movie with Tom a few days ago.

Birkaç gün önce Tom'la bir sinemaya gittim.

I try to walk at least a few kilometers every day.

Her gün en azından beş kilometre yürümeye çalışıyorum.

I try to read at least a few pages a day.

Günde en az birkaç sayfa okumaya çalışıyorum.

I came back from Boston a few days ago.

Birkaç gün önce Boston'dan döndüm.

Tom is probably a few years older than Mary.

Tom Mary'den muhtemelen birkaç yıl daha yaşlı.

Tom moved here a few months ago from Boston.

Tom birkaç ay önce Boston'dan buraya taşındı.

Tom was among the few who survived.

Tom hayatta kalan birkaç kişi arasındaydı.

Tom was among the few who stayed and helped.

Tom kalan ve yardım eden birkaç kişinin arasındaydı.

You've gained a few pounds.

Birkaç paund kazandın.