Translation meaning & definition of the word "fever" into Turkish language

noun

1. A rise in the temperature of the body

• Frequently a symptom of infection

synonym:
• fever
,
• febrility
,
• febricity
,
• pyrexia
,
• feverishness

1. Vücut ısısında bir artış

• Sıklıkla bir enfeksiyon belirtisi

eşanlamlı:
• ateş
,
• ateşli
,
• humma
,
• hararet

2. Intense nervous anticipation

• "In a fever of resentment"

synonym:
• fever

2. Yoğun sinir beklentisi

• "Kızgınlık ateşinde"

eşanlamlı:
• ateş

Examples of using

I've had a high fever for three days.

Üç gündür yüksek ateşim var.

Tom's fever has broken.

Tom'un ateşi düştü.

I have a little fever.

Biraz ateşim var.

Since you have a fever, you should stay home.

Ateşiniz olduğu için evde kalmalısınız.

Since I had a slight fever, I stayed in bed.

Hafif ateşim olduğu için, yatakta kaldım.

Mom has a fever.

Annemin ateşi var.

Do you ever have a fever?

Hiç ateşlenir misin?

I have cabin fever.

Kapalı yer korkum var.

I don't have a fever.

Ateşim yok.

Tom has a slight fever.

Tom'un hafif bir ateşi var.

Tom doesn't have a fever.

Tom'un ateşi yok.

Tom has hay fever.

Tom'un saman nezlesi var.

A lot of people are dealing with hay fever now.

Birçok insan artık saman nezlesinin üstesinden geliyorlar.

I have a small fever.

Biraz ateşim var.

Babies can become dehydrated from a high fever, so I was told that it would be better to send him to the hospital.

Bebekler yüksek ateşten dolayı su kaybedebilirler, bu yüzden bana onu hastaneye göndermenin daha iyi olacağı söylendi.

With the fever that you have you cannot go out of the house.

Sahip olduğunuz ateşten dolayı, evden dışarı çıkamazsın.

Tom's fever is getting worse.

Tom'un ateşi kötüleşiyor.

They took him to the hospital for his fever.

Ateşi için onu hastaneye götürdüler.

I have hay fever.

Saman nezlem var.

Her fever subsided.

Ateşi yatıştı.