Translation meaning & definition of the word "feeble" into Turkish language
Türk diline "feeble" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Feeble
[Zayıf]/fibəl/
adjective
1. Pathetically lacking in force or effectiveness
- "A feeble excuse"
- "A lame argument"
- synonym:
- feeble ,
- lame
1. Acınacak şekilde güç veya etkinlikten yoksun
- "Zayıf bir bahane"
- "Yalnız bir tartışma"
- eşanlamlı:
- zayıf ,
- lame
2. Lacking strength or vigor
- "Damning with faint praise"
- "Faint resistance"
- "Feeble efforts"
- "A feeble voice"
- synonym:
- faint ,
- feeble
2. Güç veya canlılık eksikliği
- "Küçük bir övgü ile lanetleme"
- "Sıkı direnç"
- "Ücretli çabalar"
- "Zayıf bir ses"
- eşanlamlı:
- sönük ,
- zayıf
3. Lacking bodily or muscular strength or vitality
- "A feeble old woman"
- "Her body looked sapless"
- synonym:
- decrepit ,
- debile ,
- feeble ,
- infirm ,
- rickety ,
- sapless ,
- weak ,
- weakly
3. Bedensel veya kas gücü veya canlılığı eksik
- "Zayıf yaşlı bir kadın"
- "Bedeni özsüz görünüyordu"
- eşanlamlı:
- çökmüş ,
- bozmak ,
- zayıf ,
- güçsüz ,
- cılız ,
- özsüz ,
- zayıf bir şekilde
4. Lacking strength
- "A weak, nerveless fool, devoid of energy and promptitude"- nathaniel hawthorne
- synonym:
- feeble ,
- nerveless
4. Kuvvetsiz
- "Zayıf, insafsız bir aptal, enerji ve çabukluktan yoksun" - nathaniel hawthorne
- eşanlamlı:
- zayıf ,
- etkisiz
Examples of using
Happiness is a feeble flower.
Mutluluk kırılgan bir çiçektir.