Translation meaning & definition of the word "fawn" into Turkish language
Türk diline "fawn" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fawn
[Yavrulamak]/fɔn/
noun
1. A color or pigment varying around a light grey-brown color
- "She wore dun"
- synonym:
- dun ,
- greyish brown ,
- grayish brown ,
- fawn
1. Açık gri-kahverengi bir renk etrafında değişen bir renk veya pigment
- "Un giydi"
- eşanlamlı:
- karanlık ,
- grimsi kahverengi ,
- yavrulamak
2. A young deer
- synonym:
- fawn
2. Genç bir geyik
- eşanlamlı:
- yavrulamak
verb
1. Show submission or fear
- synonym:
- fawn ,
- crawl ,
- creep ,
- cringe ,
- cower ,
- grovel
1. Teslimiyet veya korku göster
- eşanlamlı:
- yavrulamak ,
- sürünmek ,
- sinmek ,
- çömelmek ,
- yaltaklanmak
2. Try to gain favor by cringing or flattering
- "He is always kowtowing to his boss"
- synonym:
- fawn ,
- toady ,
- truckle ,
- bootlick ,
- kowtow ,
- kotow ,
- suck up
2. Yalpalayarak veya gururlandırarak iyilik kazanmaya çalışın
- "O her zaman patronuna doğru eğilir"
- eşanlamlı:
- yavrulamak ,
- şakşakçı ,
- tekerlekli ,
- kaykay ,
- secde ,
- içine çekmek
3. Have fawns
- "Deer fawn"
- synonym:
- fawn
3. Yavruları var
- "Geyik yavrusu"
- eşanlamlı:
- yavrulamak