Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "favorable" into Turkish language

Türk diline "uygun" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Favorable

[Avantajlı]
/fevərəbəl/

adjective

1. Encouraging or approving or pleasing

  • "A favorable reply"
  • "He received a favorable rating"
  • "Listened with a favorable ear"
  • "Made a favorable impression"
    synonym:
  • favorable
  • ,
  • favourable

1. Teşvik etmek, onaylamak veya memnun etmek

  • "Uygun cevap" dır"
  • "Olumlu bir derece aldı"
  • "Uygun bir kulakla dinledim"
  • "Olumlu bir izlenim bıraktı"
    eşanlamlı:
  • avantajlı

2. (of winds or weather) tending to promote or facilitate

  • "The days were fair and the winds were favorable"
    synonym:
  • favorable
  • ,
  • favourable

2. (rüzgarlar veya hava durumu) teşvik etme veya kolaylaştırma eğilimi

  • "Günler adil ve rüzgarlar elverişliydi"
    eşanlamlı:
  • avantajlı

3. Presaging or likely to bring good luck

  • "A favorable time to ask for a raise"
  • "Lucky stars"
  • "A prosperous moment to make a decision"
    synonym:
  • golden
  • ,
  • favorable
  • ,
  • favourable
  • ,
  • lucky
  • ,
  • prosperous

3. Iyi şans getirmesi veya muhtemelen

  • "Yükseltme istemek için uygun bir zaman"
  • "Şanslı yıldızlar"
  • "Karar vermek için müreffeh bir an"
    eşanlamlı:
  • altın
  • ,
  • avantajlı
  • ,
  • şanslı
  • ,
  • zengin

4. Inclined to help or support

  • Not antagonistic or hostile
  • "A government friendly to our interests"
  • "An amicable agreement"
    synonym:
  • friendly
  • ,
  • favorable
  • ,
  • well-disposed

4. Yardım veya destek verme eğilimindedir

  • Düşmanca veya düşmanca değil
  • "Çıkarlarımıza uygun bir hükümet"
  • "Karşılık verici bir anlaşma"
    eşanlamlı:
  • dostça
  • ,
  • avantajlı
  • ,
  • iyi niyetli

5. Occurring at a convenient or suitable time

  • "An opportune time to receive guests"
    synonym:
  • favorable
  • ,
  • favourable

5. Uygun veya uygun bir zamanda meydana gelen

  • "Misafir almak için uygun bir zaman"
    eşanlamlı:
  • avantajlı

Examples of using

I'm looking forward to receiving a favorable answer from you.
Sizden tatminkar bir yanıt almayı dört gözle bekliyorum.
He made a favorable impression on his bank manager.
O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı.
Attendance should be good provided the weather is favorable.
Hava güzel olması koşuluyla, katılım iyi olmalı.