Translation meaning & definition of the word "faucet" into Turkish language

noun

1. A regulator for controlling the flow of a liquid from a reservoir

synonym:
• faucet
,
• spigot

1. Bir rezervuardan bir sıvının akışını kontrol etmek için bir regülatör

eşanlamlı:
• musluk

Examples of using

You need to do something about the leaky faucet.

Sızdıran musluk hakkında bir şey yapmalısın.

Tom walked over to the sink and turned on the faucet.

Tom lavaboya gitti ve musluğu açtı.

Tom turned off the faucet.

Tom musluğu kapattı.

Tom turned on the faucet.

Tom musluğu açtı.

Tom turned the faucet off.

Tom musluğu kapattı.

Tom turned the faucet on.

Tom musluğu açtı.

Tom fixed the leaky faucet.

Tom sızdıran musluğu tamir etti.

Tom turned on the water faucet, but nothing came out.

Tom su musluğunu açtı fakat bir şey gelmedi.

But when I tried to turn the shower faucet, this black bubbly liquid came out.

Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı.

The faucet is leaking.

Musluk sızdırıyor.

You can't use this faucet. It's out of order.

Bu musluğu kullanamazsın. O bozuk.