Translation meaning & definition of the word "fascinating" into Turkish language
Türk diline "fascinating" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fascinating
[Etkileyici]/fæsənetɪŋ/
adjective
1. Capable of arousing and holding the attention
- "A fascinating story"
- synonym:
- absorbing ,
- engrossing ,
- fascinating ,
- gripping ,
- riveting
1. Uyandırabilir ve dikkat çekebilir
- "Harika bir hikaye"
- eşanlamlı:
- sürükleyici ,
- düşündürücü ,
- büyüleyici ,
- tutma ,
- perçinleme
2. Capturing interest as if by a spell
- "Bewitching smile"
- "Roosevelt was a captivating speaker"
- "Enchanting music"
- "An enthralling book"
- "Antique papers of entrancing design"
- "A fascinating woman"
- synonym:
- bewitching ,
- captivating ,
- enchanting ,
- enthralling ,
- entrancing ,
- fascinating
2. Bir büyü gibi ilgi yakalamak
- "Kocaman bir gülümseme"
- "Roosevelt büyüleyici bir konuşmacıydı"
- "Tutkulu müzik"
- "Coşkulu bir kitap"
- "Entrancing tasarımın antik kağıtları"
- "Harika bir kadın"
- eşanlamlı:
- büyüleyici ,
- çekici
Examples of using
I think it's fascinating.
Sanırım o büyüleyici.
It looks fascinating.
Büyüleyici görünüyor.
You're fascinating.
Sen büyüleyicisin.