Translation meaning & definition of the word "fare" into Turkish language
Türk diline "fare" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fare
[Olmak]/fɛr/
noun
1. An agenda of things to do
- "They worked rapidly down the menu of reports"
- synonym:
- menu ,
- fare
1. Yapılacak şeylerin gündemi
- "Hızlı bir şekilde raporlar menüsünde çalıştılar"
- eşanlamlı:
- menü ,
- olmak
2. The sum charged for riding in a public conveyance
- synonym:
- fare ,
- transportation
2. Halka açık bir nakilde binmek için tahsil edilen miktar
- eşanlamlı:
- olmak ,
- ulaşım
3. A paying (taxi) passenger
- synonym:
- fare
3. Ücretli (taksi) yolcu
- eşanlamlı:
- olmak
4. The food and drink that are regularly served or consumed
- synonym:
- fare
4. Düzenli olarak servis edilen veya tüketilen yiyecek ve içecekler
- eşanlamlı:
- olmak
verb
1. Proceed or get along
- "How is she doing in her new job?"
- "How are you making out in graduate school?"
- "He's come a long way"
- synonym:
- do ,
- fare ,
- make out ,
- come ,
- get along
1. Devam edin ya da geçin
- "Yeni işinde ne işi var?"
- "Lisansüstü okulda nasılsın?"
- "Çok yol kat etti"
- eşanlamlı:
- yapmak ,
- olmak ,
- çıkarmak ,
- gelmek ,
- geçinmek
2. Eat well
- synonym:
- fare
2. Iyi yemek
- eşanlamlı:
- olmak
Examples of using
Tom paid the fare.
Tom bilet parasını ödedi.
Tom asked how much the fare was.
Tom bilet ücretinin ne kadar olduğunu sordu.
Pay your fare here.
Ücretinizi burada ödeyin.