Tom took Mary to a fancy restaurant on their anniversary.
Tom Mary'yi yıldönümlerinde süslü bir restorana götürdü.
I never for a moment imagined I'd be able to afford to live in such a fancy house.
Bu kadar lüks bir evde yaşamaya gücümün yeteceğini bir an bile hayal etmemiştim.
He has a great fancy for travelling.
Seyahat etme konusunda harika bir tutkusu var.
He bought that house because his wife took a fancy to it.
O evi satın aldı çünkü karısı bundan hoşlanıyordu.
Somehow I have taken a fancy to that girl.
Bir şekilde o kızdan hoşlanmaya başladım.
Bob mounted the portrait in a fancy frame, but it was upside down.
Bob portreyi süslü bir çerçeveye monte etti ama portre ters çevrilmişti.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.