Translation meaning & definition of the word "fallen" into Turkish language
Türk diline "düşen" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fallen
[Düşmüş]/fɑlən/
adjective
1. Having dropped by the force of gravity
- "Fallen leaves covered the forest floor"
- "Sat on a fallen tree trunk"
- synonym:
- fallen
1. Yerçekimi kuvveti tarafından düşürülmüş olması
- "Düşmüş yapraklar orman zeminini kapladı"
- "Düşmüş bir ağaç gövdesinde otur"
- eşanlamlı:
- düşmüş
2. Having fallen in or collapsed
- "A fallen building"
- synonym:
- fallen
2. Düşmüş veya çökmüş
- "Düşmüş bir bina"
- eşanlamlı:
- düşmüş
3. Having lost your chastity
- "A fallen woman"
- synonym:
- fallen
3. İffetini kaybetmişken
- "Düşmüş bir kadın"
- eşanlamlı:
- düşmüş
4. Killed in battle
- "To honor fallen soldiers"
- synonym:
- fallen
4. Savaşta öldürüldü
- "Düşmüş askerleri onurlandırmak için"
- eşanlamlı:
- düşmüş
Examples of using
Tom wished he had had the courage to jump into the river and save the baby that had fallen in.
Tom nehire atlama cesaretinin olmasını ve düşen bebeği kurtarmayı diledi.
All the girls seem to have fallen in love with Tom.
Tüm kızlar Tom'a aşık olmuş gibi görünüyor.
Tom seems to have fallen into some kind of a coma.
Tom bir tür komaya girmiş gibi görünüyor.