Translation meaning & definition of the word "fallacious" into Turkish language
Türk diline "allacious" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fallacious
[Yanıltıcı]/fəleʃəs/
adjective
1. Containing or based on a fallacy
- "Fallacious reasoning"
- "An unsound argument"
- synonym:
- fallacious ,
- unsound
1. Bir safsatayı içeren veya temel alan
- "Yanlış muhakeme"
- "Seçilmemiş bir argüman"
- eşanlamlı:
- yanıltıcı ,
- sağlam olmayan
2. Intended to deceive
- "Deceitful advertising"
- "Fallacious testimony"
- "Smooth, shining, and deceitful as thin ice" - s.t.coleridge
- "A fraudulent scheme to escape paying taxes"
- synonym:
- deceitful ,
- fallacious ,
- fraudulent
2. Aldatmaya yönelik
- "Kandırıcı reklam"
- "Yanlış tanıklık"
- "Pürüzsüz, parlayan ve ince buz gibi aldatıcı" - s.t.coleridge
- "Vergi ödemekten kaçmak için hileli bir plan"
- eşanlamlı:
- hilekâr ,
- yanıltıcı ,
- hileli
3. Based on an incorrect or misleading notion or information
- "Fallacious hope"
- synonym:
- fallacious
3. Yanlış veya yanıltıcı bir kavram veya bilgiye dayanarak
- "Yanılmaz umut"
- eşanlamlı:
- yanıltıcı