I'm tired, but I can't fall asleep.
Yorgunum ama uyuyamıyorum.
I couldn't fall asleep.
Uykuya dalamadım.
I couldn't fall asleep because of the noise.
Gürültüden uyuyamadım.
Did he already fall asleep?
Çoktan uyuyakaldı mı?
This fall was long and not too cold.
Bu sonbahar uzundu ve çok soğuk değildi.
I saw Tom trip and fall.
Tom'un takılıp düştüğünü gördüm.
I saw Tom fall.
Tom'un düştüğünü gördüm.
Tom had a fear that he would fall down.
Tom'un aşağı düşeceğine dair bir korkusu vardı.
Tom seems to be afraid to fall asleep.
Tom uykuya dalmaktan korkuyor gibi görünüyor.
Tom really did fall for Mary.
Tom gerçekten Mary'ye aşık oldu.
Tom let the ashes from his cigarette fall on my expensive carpet.
Tom sigarasının küllerinin pahalı halımın üzerine düşmesine izin verdi.
In what year did the Berlin Wall fall?
Berlin Duvarı hangi yılda yıkıldı?
I won't let you fall.
Düşmene izin vermeyeceğim.
I didn't fall in love.
aşık olmadım.
Tom didn't fall down.
Tom aşağı düşmedi.
I didn't fall asleep.
Uykuya dalmadım.
Don't fall apart now.
Şimdi dağılmayın.
Don't fall asleep.
Uykuya dalma.
You'll fall down.
Aşağı düşeceksin.
Tom didn't fall.
Tom düşmedi.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.