Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "failure" into Turkish language

Türk diline "başarısızlık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Failure

[Başarısızlık]
/feljər/

noun

1. An act that fails

  • "His failure to pass the test"
    synonym:
  • failure

1. Başarısız olan bir eylem

  • "Testi geçememesi"
    eşanlamlı:
  • başarısızlık

2. An event that does not accomplish its intended purpose

  • "The surprise party was a complete failure"
    synonym:
  • failure

2. Amaçlanan amacına ulaşamayan bir olay

  • "Sürpriz parti tam bir başarısızlıkla sonuçlandı"
    eşanlamlı:
  • başarısızlık

3. Lack of success

  • "He felt that his entire life had been a failure"
  • "That year there was a crop failure"
    synonym:
  • failure

3. Başarı eksikliği

  • "Tüm hayatının bir başarısızlık olduğunu hissetti"
  • "O yıl bir ürün başarısızlığı oldu"
    eşanlamlı:
  • başarısızlık

4. A person with a record of failing

  • Someone who loses consistently
    synonym:
  • failure
  • ,
  • loser
  • ,
  • nonstarter
  • ,
  • unsuccessful person

4. Başarısız olduğu kaydı olan bir kişi

  • Sürekli kaybeden biri
    eşanlamlı:
  • başarısızlık
  • ,
  • mağlup
  • ,
  • marşsız
  • ,
  • başarısız kimse

5. An unexpected omission

  • "He resented my failure to return his call"
  • "The mechanic's failure to check the brakes"
    synonym:
  • failure

5. Beklenmedik bir ihmal

  • "Aramasını geri veremediğime kızdı"
  • "Mekanikçinin frenleri kontrol etmemesi"
    eşanlamlı:
  • başarısızlık

6. Inability to discharge all your debts as they come due

  • "The company had to declare bankruptcy"
  • "Fraudulent loans led to the failure of many banks"
    synonym:
  • bankruptcy
  • ,
  • failure

6. Tüm borçlarınızı vadesi geldiğinde tahliye edememe

  • "Şirket iflas ilan etmek zorunda kaldı"
  • "Dolandırıcı krediler birçok bankanın başarısızlığına yol açtı"
    eşanlamlı:
  • iflas
  • ,
  • başarısızlık

7. Loss of ability to function normally

  • "Kidney failure"
    synonym:
  • failure

7. Normal çalışma yeteneğinin kaybı

  • "Böbrek yetmezliği"
    eşanlamlı:
  • başarısızlık

Examples of using

Tom blamed his failure to bad luck.
Tom başarısızlığı için kötü şansını suçladı.
She blamed her failure on bad luck.
Başarısızlığını kötü şansa bağladı.
I honestly think it's better to be a failure at something you love than to be a success at something you hate.
Nefret ettiğin bir şeyde başarılı olmaktansa sevdiğin bir şeyde başarısız olmanın daha iyi olduğunu içtenlikle düşünüyorum.