Translation meaning & definition of the word "failing" into Turkish language
Türk diline "başarısız" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Failing
[Eksiklik]/felɪŋ/
noun
1. A flaw or weak point
- "He was quick to point out his wife's failings"
- synonym:
- failing ,
- weakness
1. Bir kusur veya zayıf nokta
- "Karısının başarısızlıklarını belirtmek için hızlıydı"
- eşanlamlı:
- eksiklik ,
- zayıflık
2. Failure to reach a minimum required performance
- "His failing the course led to his disqualification"
- "He got two flunks on his report"
- synonym:
- failing ,
- flunk
2. Gerekli minimum performansa ulaşılamaması
- "Kurstan başarısız olması diskalifiye olmasına yol açtı"
- "Raporunda iki parlama var"
- eşanlamlı:
- eksiklik ,
- çakmak
adjective
1. Below acceptable in performance
- "Received failing grades"
- synonym:
- failing
1. Performansta kabul edilebilir aşağıda
- "Başarısız notlar aldı"
- eşanlamlı:
- eksiklik
Examples of using
Not trying is failing.
Denememek başarısız olmaktır.
I'm failing at my job.
İşimi başaramıyorum.
The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.