Examples of using
We work in a factory.
Bir fabrikada çalışırız.
We work in a factory.
Bir fabrikada çalışıyoruz.
Tom works for a large factory.
Tom büyük bir fabrika için çalışır.
Tom works for a large factory.
Tom büyük bir fabrika için çalışıyor.
Yesterday, an explosion occurred at the fireworks factory.
Dün havai fişek fabrikasında bir patlama oldu.
There is a possibility that we won't have to shut down the factory.
Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
Tom abandoned his plan to build a factory.
Tom bir fabrika yapma planından vazgeçti.
Tom apologized to the families of the victims for the explosion at the factory.
Tom fabrikadaki patlama için kurbanların ailelerine özür diledi.
They make toys at this factory.
Onlar bu fabrikada oyuncaklar yaparlar.
The factory produces thousands of bottles every month.
Fabrika her ay binlerce şişe üretir.
This factory manufactures electric stoves.
Bu fabrikalar elektrikli fırın üretir.
The factory uses many complicated machines.
Fabrika birçok karmaşık makineleri kullanır.
A modern factory is totally automated.
Modern bir fabrika tamamen otomatiktir.
Tom is making spare parts in a car factory.
Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
The tire factory employs 250 people.
Lastik fabrikası 250 kişi istihdam etmektedir.
The factory produces ammunition.
Fabrika cephane üretir.
That factory makes toys.
O fabrika oyuncaklar yapar.
That factory manufactures toys.
O fabrika oyuncaklar üretir.
My older brother is planning to work at a drug factory.
Ağabeyim, bir ilaç fabrikasında çalışmayı planlıyor.