Translation meaning & definition of the word "facing" into Turkish language
Türk diline "yüz" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Facing
[Karşı]/fesɪŋ/
noun
1. A lining applied to the edge of a garment for ornamentation or strengthening
- synonym:
- facing
1. Süsleme veya güçlendirme için bir giysinin kenarına uygulanan bir astar
- eşanlamlı:
- karşı
2. An ornamental coating to a building
- synonym:
- facing ,
- veneer
2. Bir binaya süs kaplama
- eşanlamlı:
- karşı ,
- kaplamak
3. A protective covering that protects the outside of a building
- synonym:
- facing ,
- cladding
3. Bir binanın dışını koruyan koruyucu bir kaplama
- eşanlamlı:
- karşı ,
- kaplama
4. Providing something with a surface of a different material
- synonym:
- lining ,
- facing
4. Farklı bir malzemenin yüzeyiyle bir şey sağlamak
- eşanlamlı:
- kaplama ,
- karşı
Examples of using
Tom is facing up to thirty years in prison.
Tom hapishanede otuz yıla göğüs geriyor.
I'm facing prison.
Hapishane ile karşı karşıyayım.
Tom is facing a few serious problems.
Tom birkaç ciddi sorunla karşı karşıya.