Translation meaning & definition of the word "exuberant" into Turkish language
Türk diline "geniş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Exuberant
[Coşkulu]/ɪgzubərənt/
adjective
1. Joyously unrestrained
- synonym:
- ebullient ,
- exuberant ,
- high-spirited
1. Sevinçle kontrolsüz
- eşanlamlı:
- coşkun ,
- coşkulu ,
- yüksek ruhlu
2. Unrestrained, especially with regard to feelings
- "Extravagant praise"
- "Exuberant compliments"
- "Overweening ambition"
- "Overweening greed"
- synonym:
- excessive ,
- extravagant ,
- exuberant ,
- overweening
2. Özellikle duygular konusunda kontrolsüz
- "Aşırı övgü"
- "Coşkulu övgüler"
- "Arasında hırs"
- "Açgözlülük arasında"
- eşanlamlı:
- aşırı ,
- coşkulu
3. Produced or growing in extreme abundance
- "Their riotous blooming"
- synonym:
- exuberant ,
- lush ,
- luxuriant ,
- profuse ,
- riotous
3. Aşırı bollukta üretilen veya büyüyen
- "İrkemli çiçek açmışlar"
- eşanlamlı:
- coşkulu ,
- bereketli ,
- süslü ,
- müsrif ,
- gürültülü
Examples of using
Tom is exuberant.
Tom coşkulu.