Translation meaning & definition of the word "expressed" into Turkish language

adjective

1. Communicated in words

• "Frequently uttered sentiments"

synonym:
• expressed
,
• uttered
,
• verbalized
,
• verbalised

1. Kelimelerle ifade edilmiş

• "Sıkça söylenen duygular"

eşanlamlı:
• ifade edilen
,
• söylenmiş
,
• sözlü

2. Precisely and clearly expressed or readily observable

• Leaving nothing to implication

• "Explicit instructions"

• "She made her wishes explicit"

• "Explicit sexual scenes"

synonym:
• explicit
,
• expressed

2. Kesin ve net bir şekilde ifade edilebilir veya kolayca gözlemlenebilir

• Hiçbir şeyi ima etmeye bırakmamak

• "Açık talimatlar"

• "İsteklerini açıkça ortaya koydu"

• "Açık cinsel sahneler"

eşanlamlı:
• belirgin
,
• ifade edilen

Examples of using

Tom expressed himself clearly.

Tom kendini açıkça ifade etti.

Tom expressed himself in good English.

Tom iyi İngilizceyle kendini ifade etti.

I must have expressed myself badly.

Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım.

They expressed satisfaction with their lives.

Hayatlarından memnun olduklarını ifade ettiler.

The will of the people shall be the basis of the authority of government; this will shall be expressed in periodic and genuine elections which shall be by universal and equal suffrage and shall be held by secret vote or by equivalent free voting procedures.

Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.

She expressed her sentiments on the war.

Savaşla ilgili duygularını ifade etti.

She expressed satisfaction with her life.

Hayatından memnun olduğunu ifade etti.

She expressed her thanks for the present.

O, hediye için şükranlarını sundu.

Her smile expressed her thanks.

Onun gülümsemesi onun teşekkürlerini ifade etti.

They all expressed regret over her death.

Hepsi onun ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

He expressed himself clearly.

O, kendini açıkça ifade etti.

He expressed his thanks to us all.

Hepimize teşekkür etti.

He expressed himself very well in English.

O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti.

He expressed himself in good English.

İyi İngilizce ile kendini ifade etti.

He expressed regret over the affair.

Olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etti.

He expressed his opinion in a few words.

Birkaç kelime ile görüşünü ifade etti.

Thoughts are expressed by means of words.

Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler.

Each student has expressed his opinion.

Her bir öğrenci görüşünü ifade etti.

The essential points of my argument have been expressed in the preceding pages.

Benim görüşümün temel noktasını önceki sayfalarda ifade ettim.