Translation meaning & definition of the word "exploded" into Turkish language

adjective

1. Showing the parts of something separated but in positions that show their correct relation to one another

• "The manufacturer provided an exploded view of the apparatus"

synonym:
• exploded

1. Ayrılmış bir şeyin parçalarını göstermek, ancak birbirleriyle doğru ilişkilerini gösteren pozisyonlarda

• "Üretici, aparatın patlamış bir görünümünü sağladı"

eşanlamlı:
• patlamak

Examples of using

The sewer pipe exploded.

Kanalizasyon borusu patladı.

The time bomb exploded with a loud noise.

Zaman ayarlı bomba gürültüyle patladı.

The time bomb exploded with a loud noise.

Saatli bomba büyük bir gürültüyle patladı.

Tom was killed instantly when the bomb he was trying to defuse exploded.

Tom etkisiz hale getirmeye çalıştığı bomba patladığında anında öldü.

The bomb exploded with a blinding flash.

Bomba kör edici bir parlamayla patladı.

The time-bomb exploded with a loud noise.

Bir saatli bomba bir gürültü ile patladı.

The bomb was defused just minutes before it would have exploded.

Bomba, patlamadan birkaç dakika önce etkisiz hale getirildi.

It exploded with a loud noise.

O, bir gürültü ile patladı.

Some satellites have exploded or collided.

Bazı uydular patladılar veya çarpıştılar.