Translation meaning & definition of the word "expansive" into Turkish language
Türk diline "genişletici" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Expansive
[Genişleyen]/ɪkspænsɪv/
adjective
1. Able or tending to expand or characterized by expansion
- "Expansive materials"
- "The expansive force of fire"
- synonym:
- expansive
1. Genişleme ile genişleyebilir veya karakterize edilebilir
- "Genişletici malzemeler"
- "Geniş ateş gücü"
- eşanlamlı:
- genişleyen
2. Of behavior that is impressive and ambitious in scale or scope
- "An expansive lifestyle"
- "In the grand manner"
- "Collecting on a grand scale"
- "Heroic undertakings"
- synonym:
- expansive ,
- grand ,
- heroic
2. Ölçek veya kapsam açısından etkileyici ve iddialı davranış
- "Geniş bir yaşam tarzı"
- "Büyük bir şekilde"
- "Büyük ölçekte toplama"
- "Kahramanca teşebbüsler"
- eşanlamlı:
- genişleyen ,
- büyük ,
- kahramanca
3. Marked by exaggerated feelings of euphoria and delusions of grandeur
- synonym:
- expansive
3. Abartılı öfori duyguları ve ihtişam sanrıları ile işaretlenmiştir
- eşanlamlı:
- genişleyen
4. Friendly and open and willing to talk
- "Wine made the guest expansive"
- synonym:
- expansive ,
- talkative
4. Arkadaş canlısı, açık ve konuşmaya istekli
- "Şarap konuğu genişledi"
- eşanlamlı:
- genişleyen ,
- konuşkan