Translation meaning & definition of the word "exigent" into Turkish language
Türk diline "güçlü" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Exigent
[Zorlayıcı]/ɛksɪʤənt/
adjective
1. Demanding attention
- "Clamant needs"
- "A crying need"
- "Regarded literary questions as exigent and momentous"- h.l.mencken
- "Insistent hunger"
- "An instant need"
- synonym:
- clamant ,
- crying ,
- exigent ,
- insistent ,
- instant
1. Ilgi talep eden
- "Açık ihtiyaçlar"
- "Ağlayan bir ihtiyaç"
- "Edebi soruları titiz ve önemli olarak kabul etti" - h.l.mencken
- "Israrcı açlık"
- "Anında bir ihtiyaç"
- eşanlamlı:
- gürültülü ,
- ağlayan ,
- zorlayıcı ,
- ısrarlı ,
- anlık
2. Requiring precise accuracy
- "An exacting job"
- "Became more exigent over his pronunciation"
- synonym:
- exigent ,
- exacting
2. Kesin doğruluk gerektiren
- "Tam bir iş"
- "Telaffuzuna daha fazla vurgu yaptı"
- eşanlamlı:
- zorlayıcı ,
- titiz