Translation meaning & definition of the word "exciting" into Turkish language

adjective

1. Creating or arousing excitement

• "An exciting account of her trip"

synonym:
• exciting

1. Heyecan yaratmak veya uyandırmak

• "Yolculuğunun heyecan verici bir anlatımı"

eşanlamlı:
• heyecan verici

2. Stimulating interest and discussion

• "An exciting novel"

synonym:
• exciting

2. Ilgi ve tartışmayı teşvik etmek

• "Harika bir roman"

eşanlamlı:
• heyecan verici

Examples of using

It's just so exciting.

Gerçekten çok heyecan verici.

I never thought it would be so exciting.

Onun çok heyecan verici olacağını hiç düşünmedim.

I heard it was pretty exciting.

Oldukça heyecan vericiydi.

I have some pretty exciting news.

Biraz oldukça heyecan verici haberim var.

That's exciting news.

Bu heyecan verici haber.

That was exciting.

O heyecan vericiydi.

It's really exciting.

Gerçekten heyecan verici.

It was exciting.

Heyecan vericiydi.

Isn't this exciting?

Bu heyecan verici değil mi?

Isn't it exciting?

Heyecan verici değil mi?

Is it exciting?

Heyecan verici mi?

This is exciting.

Bu heyecan verici.

It's fun and exciting.

Bu eğlenceli ve heyecan verici.

That sounds exciting.

Kulağa heyecan verici geliyor.

That is very exciting.

O çok heyecan verici.

This is very exciting.

Bu çok heyecan verici.

This summer the transfer market will be more exciting than ever.

Bu yaz transfer piyasası her zamankinden daha heyecan verici olacak.

Last night's game was exciting.

Dün geceki oyun heyecan vericiydi.

He told us a very exciting adventure story.

O, bize çok heyecan verici bir macera hikayesi anlattı.

Tom can't describe how exciting it was.

Tom onun ne kadar heyecan verici olduğunu anlatamaz.