Translation meaning & definition of the word "excited" into Turkish language
Türk diline "heyecanlı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Excited
[Heyecanlı]/ɪksaɪtəd/
adjective
1. (of persons) excessively affected by emotion
- "He would become emotional over nothing at all"
- "She was worked up about all the noise"
- synonym:
- aroused ,
- emotional ,
- excited ,
- worked up
1. (kişilerin) duygudan aşırı derecede etkilenmesi
- "Hiçbir şeyden duygusallaşmazdı"
- "Bütün gürültüler üzerinde çalıştı"
- eşanlamlı:
- uyandırılmış ,
- duygusal ,
- heyecanlı ,
- heyecanlanmış
2. In an aroused state
- synonym:
- excited
2. Uyandırılmış bir durumda
- eşanlamlı:
- heyecanlı
3. Marked by uncontrolled excitement or emotion
- "A crowd of delirious baseball fans"
- "Something frantic in their gaiety"
- "A mad whirl of pleasure"
- synonym:
- delirious ,
- excited ,
- frantic ,
- mad ,
- unrestrained
3. Kontrolsüz heyecan veya duygu ile işaretlenir
- "Çılgın beyzbol taraftarlarından oluşan bir kalabalık"
- "Şaşkınlıklarında çılgınca bir şey"
- "Zevk çılgın bir kasırga"
- eşanlamlı:
- çılgın ,
- heyecanlı ,
- çılgınca ,
- kontrolsüz
4. (of e.g. a molecule) made reactive or more reactive
- synonym:
- activated ,
- excited
4. (örn. bir molekül) reaktif veya daha reaktif hale getirildi
- eşanlamlı:
- aktive etmek ,
- heyecanlı
Examples of using
Are you as excited as we are?
Bizim kadar heyecanlı mısınız?
Are you as excited as we are?
Bizim kadar heyecanlı mısın?
Please don't get Tom excited.
Lütfen Tom'u heyecanlandırma.