Translation meaning & definition of the word "everywhere" into Turkish language

adverb

1. To or in any or all places

• "You find fast food stores everywhere"

• "People everywhere are becoming aware of the problem"

• "He carried a gun everywhere he went"

• "Looked all over for a suitable gift"

• (`everyplace' is used informally for `everywhere')

synonym:
• everywhere
,
• everyplace
,
• all over

1. Herhangi bir yerde veya herhangi bir yerde

• "Her yerde fast food mağazaları buluyorsun"

• "Her yerdeki insanlar sorunun farkına varıyor"

• "Gittiği her yere silah taşıdı"

• "Uygun bir hediye için her yere baktım"

• (`herplace' gayriresmî olarak `herwhere' için kullanılır)

eşanlamlı:
• her yerde

Examples of using

Tom's stuff is everywhere.

Tom'un şeyleri her yerde.

I see you everywhere.

Her yerde seni görüyorum.

I looked everywhere, but I couldn't find Tom.

Her yere baktım fakat Tom'u bulamadım.

I've been everywhere.

Her yerdeydim.

I looked everywhere.

Her yere baktım.

I itch everywhere.

Her yeri kaşıyorum.

I drive everywhere.

Her yere giderim.

I checked everywhere.

Her yeri kontrol ettim.

Cops are everywhere.

Polisler her yerdeler.

Blood was everywhere.

Her yerde kan vardı.

They were everywhere.

Onlar her yerdeydiler.

We searched everywhere.

Her yeri aradık.

We looked everywhere.

Her yere baktık.

There was blood everywhere.

Her yerde kan vardı.

I've been looking for it everywhere.

Onu her yerde arıyorum.

Bacteria are everywhere.

Bakteriler her yerdedir.

Tom looked for Mary everywhere.

Tom her yerde Mary'yi aradı.

Tom saw vending machines everywhere when he visited Japan.

Tom Japonya'yı ziyaret ettiğinde her yerde otomatik satış makinaları gördü.

Tom adores Mary and follows her everywhere she goes.

Tom, Mary'ye tapıyor ve onun gittiği her yerde onu takip ediyor.

Tom couldn't find Mary even though he said he looked just about everywhere.

Tom neredeyse her yere baktığını söylese bile Mary'yi bulamadı.