Translation meaning & definition of the word "eve" into Turkish language
Türk diline "eve" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Eve
[Havva]/iv/
noun
1. (old testament) adam's wife in judeo-christian mythology: the first woman and mother of the human race
- God created eve from adam's rib and placed adam and eve in the garden of eden
- synonym:
- Eve
1. (eski ahit) yahudi-hristiyan mitolojisinde adem'in karısı: insan ırkının ilk kadını ve annesi
- Tanrı havva'yı adem'in kaburgasından yarattı ve adem ile havva'yı cennet bahçesi'ne yerleştirdi
- eşanlamlı:
- Havva
2. The day before
- "He always arrives on the eve of her departure"
- synonym:
- eve
2. Bir gün önce
- "Her zaman ayrılışının arifesinde gelir"
- eşanlamlı:
- havva
3. The period immediately before something
- "On the eve of the french revolution"
- synonym:
- eve
3. Bir şeyden hemen önceki dönem
- "Fransız devrimi arifesinde"
- eşanlamlı:
- havva
4. The latter part of the day (the period of decreasing daylight from late afternoon until nightfall)
- "He enjoyed the evening light across the lake"
- synonym:
- evening ,
- eve ,
- even ,
- eventide
4. Günün ikinci kısmı (akşam sonundan akşama kadar gün ışığını azaltma dönemi)
- "Gölün karşısındaki akşam ışığının tadını çıkardı"
- eşanlamlı:
- akşam ,
- havva ,
- bile ,
- olay kenarı