Translation meaning & definition of the word "erratic" into Turkish language
Türk diline "erratik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Erratic
[Düzensiz]/ɪrætɪk/
adjective
1. Liable to sudden unpredictable change
- "Erratic behavior"
- "Fickle weather"
- "Mercurial twists of temperament"
- "A quicksilver character, cool and willful at one moment, utterly fragile the next"
- synonym:
- erratic ,
- fickle ,
- mercurial ,
- quicksilver(a)
1. Ani öngörülemeyen değişimden sorumludur
- "Düzenli davranış"
- "Karışık hava"
- "Merkezi mizaç kıvrımları"
- "Bir anda havalı ve istekli, bir sonrakini tamamen kırılgan bir quicksilver karakteri"
- eşanlamlı:
- düzensiz ,
- dönek ,
- değişken ,
- civciv(a)
2. Having no fixed course
- "An erratic comet"
- "His life followed a wandering course"
- "A planetary vagabond"
- synonym:
- erratic ,
- planetary ,
- wandering
2. Sabit bir rotası olmaması
- "Düzensiz bir kuyruklu yıldız"
- "Hayatı bir gezinti rotası izledi"
- "Gezegensel bir serseri"
- eşanlamlı:
- düzensiz ,
- gezegensel ,
- dolaşan
3. Likely to perform unpredictably
- "Erratic winds are the bane of a sailor"
- "A temperamental motor
- Sometimes it would start and sometimes it wouldn't"
- "That beautiful but temperamental instrument the flute"- osbert lancaster
- synonym:
- erratic ,
- temperamental
3. Tahmin edilemez bir şekilde gerçekleştirme olasılığı
- "Erratik rüzgarlar bir denizcinin kanadını oluşturur"
- "Bir mizaç motoru
- Bazen başlardı, bazen de başlamazdı"
- "Bu güzel ama mizaçlı alet flüt" osbert lancaster
- eşanlamlı:
- düzensiz ,
- mizaç