Translation meaning & definition of the word "erect" into Turkish language
Türk diline "doğru" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Erect
[Dikleşmek]/ɪrɛkt/
verb
1. Construct, build, or erect
- "Raise a barn"
- synonym:
- raise ,
- erect ,
- rear ,
- set up ,
- put up
1. Inşa et, inşa et veya inşa et
- "Bir ahır canlandırın"
- eşanlamlı:
- yükseltmek ,
- dikleşmek ,
- arka ,
- kurmak ,
- kaldırmak
2. Cause to rise up
- synonym:
- rear ,
- erect
2. Yükselmek
- eşanlamlı:
- arka ,
- dikleşmek
adjective
1. Upright in position or posture
- "An erect stature"
- "Erect flower stalks"
- "For a dog, an erect tail indicates aggression"
- "A column still vertical amid the ruins"
- "He sat bolt upright"
- synonym:
- erect ,
- vertical ,
- upright
1. Dik pozisyonda veya duruşta
- "Dik bir boy"
- "Dik çiçek sapları"
- "Bir köpek için, dik bir kuyruk saldırganlığı gösterir"
- "Kalıntıların ortasında hala dikey bir sütun"
- "Cıvata dik oturdu"
- eşanlamlı:
- dikleşmek ,
- dikey ,
- dik
2. Of sexual organs
- Stiff and rigid
- synonym:
- tumid ,
- erect
2. Cinsel organların
- Sert ve sert
- eşanlamlı:
- şişmiş ,
- dikleşmek