Translation meaning & definition of the word "envelope" into Turkish language
Türk diline "zarf" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Envelope
[Kılıf]/ɛnvəloʊp/
noun
1. A flat (usually rectangular) container for a letter, thin package, etc.
- synonym:
- envelope
1. Bir harf, ince paket vb. i̇çin düz (genellikle dikdörtgen) bir kap.
- eşanlamlı:
- kılıf
2. Any wrapper or covering
- synonym:
- envelope
2. Herhangi bir ambalaj veya kaplama
- eşanlamlı:
- kılıf
3. A curve that is tangent to each of a family of curves
- synonym:
- envelope
3. Bir eğri ailesinin her birine teğet olan bir eğri
- eşanlamlı:
- kılıf
4. A natural covering (as by a fluid)
- "The spacecraft detected an envelope of gas around the comet"
- synonym:
- envelope
4. Doğal bir kaplama (bir sıvı tarafından olduğu gibi)
- "Uzay aracı kuyruklu yıldızın etrafında bir gaz zarfı tespit etti"
- eşanlamlı:
- kılıf
5. The maximum operating capability of a system (especially an aircraft)
- "Test pilots try to push the envelope"
- synonym:
- envelope
5. Bir sistemin maksimum çalışma kapasitesi (özellikle bir uçak)
- "Test pilotları zarfı itmeye çalışıyor"
- eşanlamlı:
- kılıf
6. The bag containing the gas in a balloon
- synonym:
- envelope ,
- gasbag
6. Bir balonda gazı içeren torba
- eşanlamlı:
- kılıf ,
- gaz torbası
Examples of using
Tom opened the envelope, pulled out the letter and unfolded it.
Tom zarfı açtı, mektubu çıkardı ve onu açtı.
Tom gave the manila envelope to Mary.
Tom Mary'ye bir zarf verdi.
When Tom got home, there was an envelope taped to his front door.
Tom eve vardığında ön kapısına bantlanmış bir zarf vardı.