Translation meaning & definition of the word "entangled" into Turkish language
Türk diline "bozuk" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Entangled
[Karışık]/ɛntæŋgəld/
adjective
1. Deeply involved especially in something complicated
- "Embroiled in the conflict"
- "Felt unwilling entangled in their affairs"
- synonym:
- embroiled ,
- entangled
1. Özellikle karmaşık bir şeye derinden karışmış
- "Çatışmaya karıştı"
- "İşlerine karışmış isteksiz hisset"
- eşanlamlı:
- karmakarışık ,
- karışmış
2. Twisted together in a tangled mass
- "Toiled through entangled growths of mesquite"
- synonym:
- entangled
2. Karışık bir kütlede birbirine bükülmüş
- "Mesquite'nin dolanık büyümeleri yoluyla sarmalanır"
- eşanlamlı:
- karışmış
3. Involved in difficulties
- synonym:
- entangled
3. Zorluklara karışmış
- eşanlamlı:
- karışmış