Translation meaning & definition of the word "engaged" into Turkish language
Türk diline "nişanlı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Engaged
[Meşgul]/ɛngeʤd/
adjective
1. Having ones attention or mind or energy engaged
- "She keeps herself fully occupied with volunteer activities"
- "Deeply engaged in conversation"
- synonym:
- engaged ,
- occupied
1. Dikkat, zihin veya enerjinin meşgul olması
- "Gönüllü faaliyetlerle kendini tamamen meşgul tutuyor"
- "Derinden sohbetle meşgul"
- eşanlamlı:
- nişanlı ,
- işgal edilmiş
2. Involved in military hostilities
- "The desperately engaged ships continued the fight"
- synonym:
- engaged
2. Askeri düşmanlıklara karıştı
- "Umutsuzca meşgul olan gemiler mücadeleye devam etti"
- eşanlamlı:
- nişanlı
3. Reserved in advance
- synonym:
- booked ,
- engaged ,
- set-aside(p)
3. Önceden rezerve ettirilmiştir
- eşanlamlı:
- kayıtlı ,
- nişanlı ,
- basite-aside(p)
4. (of facilities such as telephones or lavatories) unavailable for use by anyone else or indicating unavailability
- (`engaged' is a british term for a busy telephone line)
- "Her line is busy"
- "Receptionists' telephones are always engaged"
- "The lavatory is in use"
- "Kept getting a busy signal"
- synonym:
- busy ,
- engaged ,
- in use(p)
4. (telefon veya lavabo gibi tesisler) başkası tarafından kullanılamaz veya kullanılamayacağını gösterir
- (`mengaged' yoğun bir telefon hattı için bir i̇ngiliz terimidir)
- "Hattı meşgul"
- "Resepsiyonistlerin telefonları her zaman meşguldür"
- "Tuvaffak kullanılmaktadır"
- "Şiddetli bir sinyal almaya devam ettim"
- eşanlamlı:
- meşgul ,
- nişanlı ,
- kullanımda(p)
5. (used of toothed parts or gears) interlocked and interacting
- "The gears are engaged"
- "Meshed gears"
- "Intermeshed twin rotors"
- synonym:
- engaged ,
- meshed ,
- intermeshed
5. (dişli parçalar veya dişliler kullanılır) kilitlenmiş ve etkileşim
- "Dişliler nişanlandı"
- "Meshed dişliler"
- "Geçişsiz ikiz rotorlar"
- eşanlamlı:
- nişanlı ,
- meshed ,
- intermeshed
6. Having services contracted for
- "The carpenter engaged (or employed) for the job is sick"
- synonym:
- engaged
6. Sözleşmeli hizmetlerin olması
- "İş için nişanlanan (veya çalışan) marangoz hasta"
- eşanlamlı:
- nişanlı
7. Built against or attached to a wall
- "Engaged columns"
- synonym:
- engaged
7. Duvara monte edilmiş veya duvara tutturulmuş
- "İngili sütunlar"
- eşanlamlı:
- nişanlı
Examples of using
Tom is engaged to be married.
Tom evlenmekle meşgul.
Tom was engaged to Mary.
Tom Mary ile meşgul oldu.
I still can't believe you're engaged.
Senin nişanlı olduğuna hâlâ inanamıyorum.