Translation meaning & definition of the word "enduring" into Turkish language
Türk diline "kalıcı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Enduring
[Dayanıklı]/ɛndjʊrɪŋ/
adjective
1. Unceasing
- "An abiding belief"
- "Imperishable truths"
- synonym:
- abiding ,
- enduring ,
- imperishable
1. Durdurulamaz
- "Güvenilir bir inanç"
- "Saptırılamaz gerçekler"
- eşanlamlı:
- itaatkâr ,
- dayanıklı ,
- bozulmaz
2. Patiently bearing continual wrongs or trouble
- "An enduring disposition"
- "A long-suffering and uncomplaining wife"
- synonym:
- enduring ,
- long-suffering
2. Sabırla sürekli yanlışlar veya sorunlarla karşılaşmak
- "Sürekli bir eğilim"
- "Uzun süredir acı çeken ve şikayet etmeyen bir eş"
- eşanlamlı:
- dayanıklı ,
- tahammülsüz
Examples of using
There are various ways of enduring the pain.
Acıya katlanmanın birçok yolu var.
There are various ways of enduring the pain.
Acıya dayanmanın birçok çeşit yolu var.