Translation meaning & definition of the word "employed" into Turkish language

adjective

1. Having your services engaged for

• Or having a job especially one that pays wages or a salary

• "Most of our graduates are employed"

synonym:
• employed

1. Hizmetlerinizi meşgul etmek

• Ya da özellikle maaş ya da maaş ödeyen bir işe sahip olmak

• "Mezunlarımızın çoğu çalışıyor"

eşanlamlı:
• meşgul etmek

2. Put to use

synonym:
• employed

2. Kullanmak

eşanlamlı:
• meşgul etmek

Examples of using

Tom employed Mary to be his assistant.

Tom Mary'ye asistanı olarak iş verdi.

Tom is employed as an animal trainer.

Tom bir hayvan eğiticisi olarak işe alındı.

She employed him as a programmer.

Ona bir proğramcı olarak iş verdi.

She is employed in a trading company.

Bir ticaret şirketinde istihdam edildi.

He is employed on the farm.

Ona çiftlikte iş verilmektedir.

He is employed in a bank.

O, bir bankada görevlidir.

He had not been employed by the company two years before his linguistic abilities were recognized.

Onun dilsel yetenekleri tanınmadan iki yıl önce şirket tarafından istihdam edilmişti.

Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.

Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.

I'm employed by a French lawyer.

Fransız bir avukat tarafından bana iş verildi.

We employed her as an assistant.

Biz onu bir asistan olarak onu işe aldık.

The farmer employed five new workers.

Çiftçi beş yeni işçiyi işe aldı.

The ladies are looking after the children whose parents are employed in factories during the daytime.

Hanımlar ebeveynleri gün boyunca fabrikalarda çalışan çocuklara bakıyorlar.

While employed at the bank, he taught economics at college.

Bankada görevlendirildiğinde ,kolejde ekonomi öğretti.