Tom ended up in the emergency room.
Tom acil servise düştü.
We need to start emergency procedures.
Acil durum işlemlerine başlamamız lazım.
We need emergency assistance.
Acil yardıma ihtiyacımız var.
We have a medical emergency.
Tıbbi bir acil durumumuz var.
Tom pulled the emergency brake.
Tom acil durum frenini çekti.
It was an emergency.
Acil bir durumdu.
I have an emergency.
Acil bir durumum var.
I had to go to the emergency room.
Acile gitmem gerekti.
What's the emergency?
Acil durum nedir?
What is the emergency?
Acil durum nedir?
Tom has an emergency that has to be dealt with.
Tom'un ilgilenilmesi gereken bir acil durumu var.
It's an emergency.
Acil bir durum.
Tom didn't want to disturb Mary so late at night, but it was an emergency.
Tom gece geç saatlerde Mary'yi rahatsız etmek istemedi ama acil bir durumdu.
Tom is prepared for any emergency.
Tom herhangi bir acil durum için hazırlıklıdır.
There was an emergency on the road.
Yolda acil bir durum vardı.
They're taking Mary to the emergency room.
Mary'yi acile götürüyorlar.
Tom got an emergency call and had to leave work.
Tom acil bir çağrı aldı ve işten ayrılmak zorunda kaldı.
Tom made an emergency stop on the road.
Tom yolda acil bir durak yaptı.
In an emergency, do you act quickly?
Acil bir durumda, hızlı hareket ediyor musunuz?
Where is the emergency exit?
Acil çıkış nerede?
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.