Translation meaning & definition of the word "embezzle" into Turkish language
Türk diline "kızıl" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Embezzle
[Zimmetine geçirmek]/ɪmbɛzəl/
verb
1. Appropriate (as property entrusted to one's care) fraudulently to one's own use
- "The accountant embezzled thousands of dollars while working for the wealthy family"
- synonym:
- embezzle ,
- defalcate ,
- peculate ,
- misappropriate ,
- malversate
1. Uygun (kişinin bakımına emanet edilen mülk olarak) hileli bir şekilde kişinin kendi kullanımına
- "Muhasebeci, varlıklı aile için çalışırken binlerce doları zimmetine geçirdi"
- eşanlamlı:
- zimmetine geçirmek ,
- çürütmek ,
- iç etmek ,
- kötüye kullanmak ,
- çarpıtmak
Examples of using
With his mother out of the way, Duke was able to proceed with his plan to embezzle the money from the company.
Yoldan uzakta bulunan annesi ile birlikte, Duke şirketinden zimmetine para geçirme planına devam edebildi.