Translation meaning & definition of the word "emanate" into Turkish language
Türk diline "emanate" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Emanate
[Çıkmak]/ɛmənet/
verb
1. Proceed or issue forth, as from a source
- "Water emanates from this hole in the ground"
- synonym:
- emanate
1. Bir kaynaktan olduğu gibi devam edin veya yayınlayın
- "Yerdeki bu delikten su çıkar"
- eşanlamlı:
- çıkmak
2. Give out (breath or an odor)
- "The chimney exhales a thick smoke"
- synonym:
- exhale ,
- give forth ,
- emanate
2. Dışarı verin (nefes veya koku)
- "Baca kalın bir duman çıkarır"
- eşanlamlı:
- soluklaştırmak ,
- yaymak ,
- çıkmak