Translation meaning & definition of the word "elicit" into Turkish language
Türk diline "alit" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Elicit
[Çıkarmak]/ɪlɪsɪt/
verb
1. Call forth (emotions, feelings, and responses)
- "Arouse pity"
- "Raise a smile"
- "Evoke sympathy"
- synonym:
- arouse ,
- elicit ,
- enkindle ,
- kindle ,
- evoke ,
- fire ,
- raise ,
- provoke
1. Çağrı (duygular, duygular ve tepkiler)
- "Acıma duygusu"
- "Gülümseme kaldır" dediler"
- "Sempati uyandır"
- eşanlamlı:
- canlandırmak ,
- çıkarmak ,
- tutuşturmak ,
- yanmak ,
- anımsatmak ,
- ateş ,
- yükseltmek ,
- kışkırtmak
2. Deduce (a principle) or construe (a meaning)
- "We drew out some interesting linguistic data from the native informant"
- synonym:
- educe ,
- evoke ,
- elicit ,
- extract ,
- draw out
2. Deduce (bir ilke) veya construe (bir anlam)
- "Yerli muhbirden bazı ilginç dilbilimsel veriler çıkardık"
- eşanlamlı:
- çıkarmak ,
- anımsatmak
3. Derive by reason
- "Elicit a solution"
- synonym:
- elicit
3. Akla göre türetmek
- "Bir çözüm bulunsun"
- eşanlamlı:
- çıkarmak
Examples of using
Tom tried to elicit a response from Mary.
Tom Mary'den bir yanıt almaya çalıştı.