Translation of "elevator" into Turkish

Asansör

IPA : /ɛləvetər/

synonyms:

• lift

Tom got on the elevator and pressed the button for his floor.

Tom asansöre bindi ve zemini için düğmeye bastı.

Tom closed his eyes and leaned against the side of the elevator.

Tom gözlerini kapattı ve asansörün yan tarafına yaslandı.

Tom pushed the down button for the elevator.

Tom asansör için aşağı düğmeye bastı.

I rode up in the elevator with Tom.

Tom'la birlikte asansöre bindim.

There's no elevator.

Asansör yok.

Hold the elevator.

Asansörü tut.

Tom walked Mary to the elevator.

Tom Mary'yi asansöre kadar yürüttü.

Tom got off the elevator.

Tom asansörden indi.

Tom got on the elevator.

Tom asansöre bindi.

Tom wondered how many more people could fit into the elevator.

Tom asansöre daha kaç kişinin sığabileceğini merak etti.

Tom stepped into the elevator and pushed the button for the third floor.

Tom asansöre adım attı ve üçüncü katın düğmesine bastı.

Have you ever been stuck in an elevator?

Hiç asansörde kaldın mı?

I rode the elevator to the third level.

Asansörü üçüncü kata sürdüm.

I took the elevator to the fourth floor.

Asansörle dördüncü kata çıktım.

Give me a room near the elevator.

Asansörün yakınında bir oda ver.

Is there an elevator?

Asansör var mı?

She was sexually harassed in an elevator.

Asansörde cinsel tacize uğradı.

He waited for the elevator to come down.

Asansörün aşağı inmesini bekledi.

We rode in an elevator.

Asansörde bindik.

I went down by elevator.

Asansörle aşağı indim.