Translation meaning & definition of the word "electric" into Turkish language
Türk diline "elektrik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Electric
[Elektrik]/ɪlɛktrɪk/
noun
1. A car that is powered by electricity
- synonym:
- electric ,
- electric automobile ,
- electric car
1. Elektrikle çalışan bir araba
- eşanlamlı:
- elektrik ,
- elektrikli otomobil ,
- elektrikli araba
adjective
1. Using or providing or producing or transmitting or operated by electricity
- "Electric current"
- "Electric wiring"
- "Electrical appliances"
- "An electrical storm"
- synonym:
- electric ,
- electrical
1. Elektrikle kullanma veya sağlama veya üretme veya iletme veya çalıştırma
- "Elektrik akımı"
- "Elektrik kablolama"
- "Elektrikli aletler"
- "Elektrik fırtınası" dır"
- eşanlamlı:
- elektrik
2. (of a situation) exceptionally tense
- "An atmosphere electric with suspicion"
- synonym:
- electric
2. (bir durum) son derece gergin
- "Şüpheli bir atmosfer elektrik"
- eşanlamlı:
- elektrik
3. Affected by emotion as if by electricity
- Thrilling
- "Gave an electric reading of the play"
- "The new leader had a galvanic effect on morale"
- synonym:
- electric ,
- galvanic ,
- galvanizing ,
- galvanising
3. Elektrikten sanki duygudan etkilenmiş gibi
- Heyecan verici
- "Oyunun elektrikle okunmasını sağladı"
- "Yeni liderin moral üzerinde galvanik bir etkisi vardı"
- eşanlamlı:
- elektrik ,
- galvanik ,
- galvanizleme
Examples of using
I forgot to pay the electric bill.
Elektrik faturasını ödemeyi unuttum.
I use an electric toothbrush.
Elektrikli bir diş fırçası kullanıyorum.
I have an electric guitar.
Benim bir elektro-gitarım var.