Translation meaning & definition of the word "elderly" into Turkish language
Türk diline "eski" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Elderly
[Yaşlı]/ɛldərli/
noun
1. People who are old collectively
- "Special arrangements were available for the aged"
- synonym:
- aged ,
- elderly
1. Toplu olarak yaşlı insanlar
- "Yaşlılar için özel düzenlemeler mevcuttu"
- eşanlamlı:
- yaşlı
adjective
1. Advanced in years
- (`aged' is pronounced as two syllables)
- "Aged members of the society"
- "Elderly residents could remember the construction of the first skyscraper"
- "Senior citizen"
- synonym:
- aged ,
- elderly ,
- older ,
- senior
1. Yıllar içinde gelişti
- (`maged' iki hece olarak telaffuz edilir)
- "Toplumun yaşlı üyeleri"
- "Yaşlı sakinleri ilk gökdelenin inşasını hatırlayabiliyordu"
- "Kıdemli vatandaş"
- eşanlamlı:
- yaşlı ,
- kıdemli
Examples of using
To do our part to protect the elderly, we work to educate and watch out for our clients during our caregiving activities.
Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.
Tom was elderly.
Tom yaşlıydı.
You need to respect the elderly.
Yaşlılara saygı duymalısınız.