Translation meaning & definition of the word "elbow" into Turkish language
Türk diline "dirsek" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Elbow
[Dirsek]noun
1. Hinge joint between the forearm and upper arm and the corresponding joint in the forelimb of a quadruped
- synonym:
- elbow ,
- elbow joint ,
- human elbow ,
- cubitus ,
- cubital joint ,
- articulatio cubiti
1. Ön kol ve üst kol arasındaki menteşe eklemi ve dört ayaklı ön ayaktaki ilgili eklem
- eşanlamlı:
- dirsek ,
- dirsek eklemi ,
- insan dirseği ,
- kübital eklem ,
- articulatio cubiti
2. A sharp bend in a road or river
- synonym:
- elbow
2. Bir yolda veya nehirde keskin bir viraj
- eşanlamlı:
- dirsek
3. A length of pipe with a sharp bend in it
- synonym:
- elbow
3. İçinde keskin bir viraj olan bir boru uzunluğu
- eşanlamlı:
- dirsek
4. The part of a sleeve that covers the elbow joint
- "His coat had patches over the elbows"
- synonym:
- elbow
4. Bir manşonun dirsek eklemini kaplayan kısmı
- "Paltosunun dirseklerinde yamalar vardı"
- eşanlamlı:
- dirsek
5. The joint of a mammal or bird that corresponds to the human elbow
- synonym:
- elbow
5. İnsan dirseğine karşılık gelen bir memeli veya kuşun eklemi
- eşanlamlı:
- dirsek
verb
1. Push one's way with the elbows
- synonym:
- elbow
1. Dirseklerle birinin yolunu it
- eşanlamlı:
- dirsek
2. Shove one's elbow into another person's ribs
- synonym:
- elbow
2. Birinin dirseğini başka birinin kaburgalarına sokun
- eşanlamlı:
- dirsek