Translation meaning & definition of the word "eel" into Turkish language
Türk diline "eel" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Eel
[Yılanbalığı]/il/
noun
1. The fatty flesh of eel
- An elongate fish found in fresh water in europe and america
- Large eels are usually smoked or pickled
- synonym:
- eel
1. Yılan balığının yağlı eti
- Avrupa ve amerika'da tatlı suda bulunan uzun bir balık
- Büyük yılan balıkları genellikle tütsülenir veya salamura edilir
- eşanlamlı:
- yılanbalığı
2. Voracious snakelike marine or freshwater fishes with smooth slimy usually scaleless skin and having a continuous vertical fin but no ventral fins
- synonym:
- eel
2. Pürüzsüz sümüksü, genellikle skalasız bir cilde sahip olan ve sürekli dikey bir yüzgecine sahip ancak ventral yüzgeçleri olmayan doyumsuz yılan gibi deniz veya tatlı su balıkları
- eşanlamlı:
- yılanbalığı
Examples of using
The eel I caught last week is still alive.
Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hâlâ canlı.
The politician is as slippery as an eel!
Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!