Tom doesn't eat pork.
Tom domuz eti yemez.
Tom doesn't eat pork, does he?
Tom domuz eti yemiyor, değil mi?
Tom doesn't allow his children to eat junk food.
Tom çocuklarının abur cubur yemesine izin vermiyor.
Tom didn't give me anything to eat.
Tom bana yiyecek bir şey vermedi.
Tom didn't eat breakfast this morning.
Tom bu sabah kahvaltı yapmadı.
Tom bet me thirty dollars that I wouldn't eat this.
Tom bunu yemeyeceğime dair bana otuz dolar bahse girdi.
Tom began to eat his breakfast.
Tom kahvaltısını yemeye başladı.
Tom asked me why I didn't eat meat.
Tom bana neden et yemediğimi sordu.
Tom and I often eat together.
Tom ve ben sık sık birlikte yemek yeriz.
You're the one who suggested we eat Chinese food, so don't complain.
Çin yemeği yememizi öneren sensin, o yüzden şikayet etme.
You're probably hungry. Let me get you something to eat.
Muhtemelen açsındır. Sana yiyecek bir şeyler getireyim.
You may eat as much as you want.
İstediğiniz kadar yiyebilirsiniz.
You don't have to eat this if you don't want to.
İstemiyorsan bunu yemek zorunda değilsin.
You can eat whatever you want.
Ne istersen yiyebilirsin.
Why don't we go out to eat?
Neden yemeğe çıkmıyoruz?
We're about to go out for something to eat.
Bir şeyler yemek için dışarı çıkmak üzereyiz.
We'll eat dinner as soon as Tom gets home.
Tom eve gider gitmez akşam yemeği yiyeceğiz.
We could eat go together.
Birlikte yemek yiyebiliriz.
Some people don't eat meat.
Bazı insanlar et yemez.
Is Tom going to eat with us?
Tom bizimle yemek yiyecek mi?
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.