Translation meaning & definition of the word "easygoing" into Turkish language
Türk diline "kolay giden" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Easygoing
[Yumuşak]/izigoʊɪŋ/
adjective
1. Not hurried or forced
- "An easy walk around the block"
- "At a leisurely (or easygoing) pace"
- synonym:
- easy ,
- easygoing ,
- leisurely
1. Acele veya zorlama
- "Blok etrafında kolay bir yürüyüş"
- "Zevkli (veya kolay giden) bir hızda"
- eşanlamlı:
- kolay ,
- yumuşak ,
- yavaş
2. Not burdensome or demanding
- Borne or done easily and without hardship
- "What a cushy job!"
- "The easygoing life of a parttime consultant"
- "A soft job"
- synonym:
- cushy ,
- soft ,
- easygoing
2. Ağır ya da talepkar değil
- Kolayca ve zorlanmadan borne veya yapılır
- "Ne kadar rahat bir iş!"
- "Bir yarı zamanlı danışmanın kolay hayatı"
- "Soft bir iş"
- eşanlamlı:
- hafif ,
- yumuşak
3. Relaxed and informal in attitude or standards
- "An easygoing teacher who allowed extra time for assignments"
- synonym:
- easygoing
3. Tutum veya standartlarda rahat ve gayri resmi
- "Görevler için ekstra zaman tanıyan kolay bir öğretmen"
- eşanlamlı:
- yumuşak
Examples of using
We're easygoing.
Biz uysalız.
You're easygoing.
Tom uysaldır.
Tom is easygoing.
Tom babacan.