Examples of using
Tom dug through the ashes to see what he could find.
Tom ne bulabileceğini görmek için külleri karıştırdı.
Tom dug through his closet looking for something.
Tom bir şey arayarak dolabını karıştırdı.
She dug a hole.
Bir çukur kazdı.
They dug up a box containing human remains.
İnsan kalıntıları içeren bir kutuyu kazarak çıkardılar.
Tom dug a hole in his front yard.
Tom ön avlusunda bir çukur kazdı.
Tom dug a grave for his dog.
Tom köpeği için bir mezar kazdı.
I dug a pit.
Bir çukur kazdım.
They dug here and there for treasure.
Hazine için orayı burayı kazdılar.
They dug a grave.
Onlar bir mezar kazdı.
He dug a hole in the garden.
O, bahçede bir çukur kazdı.
He dug a hole.
O bir çukur kazdı.
The prisoner dug a hole under the prison wall.
Mahkum cezaevi duvarının altında bir delik açtı.
The cat dug its claws into my hand.
Kedi patilerini elime geçirdi.
We dug a hole in the ground.
Yerde bir çukur kazdık.
An antique pot was dug out.
Antik bir çanak çıkarıldı.
Have you dug up the potatoes?
Patatesleri topladınız mı?
That child dug a tunnel in the sandpit.
Şu çocuk kum havuzunda bir tünel kazdı.
The boy dug a grave for his dead pet.
Çocuk ölü hayvan için bir mezar kazdı.
A cellar was dug on top of the hill and they slowly moved the house from the road to the hill.
Tepenin üstünde bir mahzen kazıldı ve onlar evi yavaşça yoldan tepeye taşıdılar.