Translation meaning & definition of the word "drum" into Turkish language
Türk diline "davul" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Drum
[Tambur]noun
1. A musical percussion instrument
- Usually consists of a hollow cylinder with a membrane stretched across each end
- synonym:
- drum ,
- membranophone ,
- tympan
1. Bir müzik vurmalı çalgı
- Genellikle her bir uç boyunca gerilmiş bir membranı olan içi boş bir silindirden oluşur
- eşanlamlı:
- davul ,
- membranofon ,
- timpan
2. The sound of a drum
- "He could hear the drums before he heard the fifes"
- synonym:
- drum
2. Bir davul sesi
- "Fifleri duymadan önce davulları duyabiliyordu"
- eşanlamlı:
- davul
3. A bulging cylindrical shape
- Hollow with flat ends
- synonym:
- barrel ,
- drum
3. Şişkin bir silindirik şekil
- Düz uçlu içi boş
- eşanlamlı:
- fıçı ,
- davul
4. A cylindrical metal container used for shipping or storage of liquids
- synonym:
- drum ,
- metal drum
4. Sıvıların taşınması veya depolanması için kullanılan silindirik metal bir kap
- eşanlamlı:
- davul ,
- metal davul
5. A hollow cast-iron cylinder attached to the wheel that forms part of the brakes
- synonym:
- brake drum ,
- drum
5. Frenlerin bir parçasını oluşturan tekerleğe bağlı içi boş bir dökme demir silindir
- eşanlamlı:
- fren çanağı ,
- davul
6. Small to medium-sized bottom-dwelling food and game fishes of shallow coastal and fresh waters that make a drumming noise
- synonym:
- drum ,
- drumfish
6. Küçük ila orta boy dipte yaşayan yiyecek ve davul sesi yapan sığ kıyı ve tatlı suların oyun balıkları
- eşanlamlı:
- davul ,
- bidon balığı
verb
1. Make a rhythmic sound
- "Rain drummed against the windshield"
- "The drums beat all night"
- synonym:
- drum ,
- beat ,
- thrum
1. Ritmik bir ses çıkar
- "Rain ön cama karşı davul çaldı"
- "Davullar bütün gece çalıyor"
- eşanlamlı:
- davul ,
- yenmek ,
- tıngırdatmak
2. Play a percussion instrument
- synonym:
- drum
2. Vurmalı çalgı çal
- eşanlamlı:
- davul
3. Study intensively, as before an exam
- "I had to bone up on my latin verbs before the final exam"
- synonym:
- cram ,
- grind away ,
- drum ,
- bone up ,
- swot ,
- get up ,
- mug up ,
- swot up ,
- bone
3. Sınavdan önce olduğu gibi yoğun bir şekilde çalışın
- "Final sınavından önce latince fiillerimi kemirmek zorunda kaldım"
- eşanlamlı:
- kocakarı ,
- çektirmek ,
- davul ,
- kemikler yukarı ,
- ing ,
- kalkmak ,
- soymak ,
- temizlemek ,
- kemik