Translation meaning & definition of the word "drool" into Turkish language
Türk diline "drool" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Drool
[Salyası akmak]/drul/
noun
1. Pretentious or silly talk or writing
- synonym:
- baloney ,
- boloney ,
- bilgewater ,
- bosh ,
- drool ,
- humbug ,
- taradiddle ,
- tarradiddle ,
- tommyrot ,
- tosh ,
- twaddle
1. İddialı veya aptalca konuşma veya yazma
- eşanlamlı:
- baloncuk ,
- saçma ,
- sintine suyu ,
- saçmalık ,
- salyası akmak ,
- dümenci ,
- taradidle ,
- zırva ,
- uydurma
2. Saliva spilling from the mouth
- synonym:
- drool ,
- dribble ,
- drivel ,
- slobber
2. Ağızdan tükürük dökülmesi
- eşanlamlı:
- salyası akmak ,
- damlamak ,
- saçmalamak ,
- salya
verb
1. Be envious, desirous, eager for, or extremely happy about something
- "She was salivating over the raise she anticipated"
- synonym:
- salivate ,
- drool
1. Kıskanç, arzulu, istekli veya bir şey hakkında son derece mutlu olun
- "Beklediği zam üzerinde salya salgılıyordu"
- eşanlamlı:
- tükürmek ,
- salyası akmak
2. Let saliva drivel from the mouth
- "The baby drooled"
- synonym:
- drivel ,
- drool ,
- slabber ,
- slaver ,
- slobber ,
- dribble
2. Tükürük ağızdan damlasın
- "Bebek sallandı"
- eşanlamlı:
- saçmalamak ,
- salyası akmak ,
- slobber ,
- köleci ,
- salya ,
- damlamak